işi kendi işi saymak
Verb
bir işi kendi işi saymak
Verb
bir şeyi gaye edinmek
Verb
bir şeyi yapmayı şeref meselesi saymak
Verb
bir şeyi saklı tutmak
Verb
bir kural olarak benimsemek
Verb
bir şeyi prensip edinmek
Verb
kural olarak benimsemek
Verb
tatsızlığa/anlaşmazlığa/nahoş olaya yol açmak, rahatını/huzurunu kaçırmak, başını belaya sokmak.
make a place hot for someone: bir yeri bir kimse için cehenneme çevirmek/zindan etmek/durulamaz hale getirmek.
kötü davranarak veya güçlükler çıkararak birinin tahammülünü yitirip gitmesine neden olmak
Verb
birşeyde başarılı olmak
Verb
birşeyde başarıya ulaşmak
Verb
bir sorunu güçleştirmek
Verb
biriyle cinsel ilişkiye girmek
Verb
.: anasından emdiğini burnundan getirmek.
Dün gelemediğim için özür dilerim.
gözcülerin dikkatleri başka yerdeyken birden fırlayıp kaçmak
Verb
herşeyi itiraf etmek, içini dökmek, bütün kabahatlerini/günahlarını açıklamak.
bütün işleri süpürmek
Verb
kesin bir şekilde halletmek
Verb
bir şeyi alışkanlık haline getirmek
Verb
geçimini ondan çıkarmak
Verb
geçiminıondan çıkarmak
Verb
eğlenceli/unutulmaz bir gece geçirmek, gece geç vakitlere kadar eğlenmek.
bir şeyi alışkanlık edinmek
Verb
bir işi duraksamadan yapmak
Verb
(a) bir işi tereddütsüz hemen yapmak, çekinmemek, tereddüt etmemek, (b) saklamamak, açıkça itiraf etmek.
ondan azami faydalanmak
Verb
hiçbir şey anlayamamak
Verb